GGYD Başkanı M. Nezih Allıoğlu: “Ağız ve diş hastalıkları sebebiyle milyonlarca gün iş ve eğitim kaybı yaşanıyor”

10 Ocak 2023 tarihinde Genç Girişim ve Yönetişim Derneği (GGYD), ‘Bütüncül ve Koruyucu Yaklaşım Işığında Ağız ve Diş Sağlığı Paneli’ düzenledi. Koru Hastanesi Konferans salonunda gerçekleşen panelde GGYD Başkanı M. Nezih Allıoğlu açılış konuşmasını yaparken, paneli GGYD Sağlık Topluluğu Başkanı Dr. Halil Öser yönetti. Dt. Gürkan Erenel, Dt. Betül Boyacı, Dt. Sakine Çıkmaz, Dt. Mehtap Ketenci, Dt. Berk Özoğlu panele konuşmacı olarak katılırken, panelistler bütüncül ve koruyucu yaklaşım ışığında ağız ve diş sağlığının önemini anlattı.

GGYD etkinliklerine ara vermeden devam ediyor. Koru Hastanesi’nde gerçekleşen ‘Bütüncül ve Koruyucu Yaklaşım Işığında Ağız ve Diş Sağlığı Paneli’nde uzman diş hekimleri ağız ve diş sağlığının toplum, eğitim ve iş dünyası açısından önemine dikkat çekti, sosyal medyada popüler olan gülüş tasarımı konusunu da masaya yatırdılar. Panelin açılışında konuşma yapan GGYD Başkanı M. Nezih Allıoğlu, “Toplumda diş çürüğü problemini kontrol altına alabilmek için korunma bilincinin yaygınlaşması gerektiğine inanıyorum” diyerek şöyle konuştu: “Bu konuda bilinçlendirmeye en başta anne babadan, öğretmenden, çocukla yakın olan tüm ebeveynlerden ve aile hekiminden başlamak gerekiyor. Ağız ve diş tedavisi aslında çok pahalı bir tedavi sürecidir. Ağız hastalıkları sebebiyle milyonlarca gün iş ve eğitim kaybı yaşanıyor. Koruyucu uygulamalar ile iş gücünün azaltılması hedeflenmektedir. Türkiye’de yapılan araştırmada koruyucu ağız sağlığı uygulamasında bir dolar ödemek ileride 8 ila 50 dolar arasındaki masrafı bertaraf ediyor.

“Gülümsemek COVID’den daha bulaşıcı”

“Hepimiz gülümseyelim, hayata neşe ile bakalım” şeklinde konuşan panelist Dt. Sakine Çıkmaz ise deneyimlerini şu şekilde paylaştı: ‘Faydalı ne yapabiliriz ne üretebiliriz’ diyerek hareket ediyoruz. ‘Estetik gülüş ve tasarım herkes için aynı mıdır?’ sorusu üzerinde durduk. Estetik ve güzellik insanoğlunun ana konularından biri. Gelecek de böyle olacak. Analog ortamdan dijitale geçiş yaptık. Bir protez uzmanı olarak deneyimlerim gösteriyor ki, diş hekimliği dediğimizde birinci sırada iletişim vardır. Bunun farkında olarak ilerledik. Ağız vücudumuzun değerli bir parçası. Somut anlamda çürükler, dolgular veriyorsunuz soyut alanda ise ruh beden ve zihin diyoruz. Bu üçünün dengede olduğu bir platform yakalamalıyız. Gülüş tasarımı derken, gülümsemek çok bulaşıcı. Karşındaki gülümserse iki kişi pozitif hisseder. Üçüncü kişi de aynı oradan etkilenir. Gülümseme ile bağışıklık sistemi güçleniyor. Hepimiz gülümseyelim, hayata neşe ile bakalım. Gülümsemek COVID’den daha bulaşıcı.”

Dt. Gürkan Erenel de şu ifadeleri paylaştı: “Toplumun ağız diş sağlığını artırmak çok önemli ve asli görevimiz. Hastaların çoğunluğunda düzgün ağız bakımı yapmak çok zor. Rutin bakımlar çok önemli. Klasik macun daha iyi sonuç alıyor. Düzgün ağız bakımı birçok problemden uzak tutuyor. Basit müdahaleler çok faydalı oluyor ama hasta ikna olmuyor.”

“Hepimizin hayatında diş hekimliği bir evrede var”

Berk Özoğlu da “Hepimizin hayatında diş hekimliği bir evrede var. Hastalara bütüncül bir yaklaşım içinde olmalıyız” diyerek şunları paylaştı:

“Gelen hastaların farklı hikayeleri oluyor. Sadece diş sağlığı ile ilgili değil ağız kokusunun nedeni diş sağlığı olmayabilir. Sistematik hastalıkların bulguları ilk önce ağızda başlar. Hasta çoğunlukla ‘Eklemlerimde ses var’ gibi sorunlarla geliyor. Bunlar ilk semptom oluyor. Hastalar yemek yiyemeyecek durumlara geliyor. Cerrahi çözümlere gelmeden bütüncül yaklaşım ile tedavi etmek gerekiyor. Beslenme ve diş sağlığı ilişkisi çok önemli. Asitli, gıdaları tüketiyoruz. Ağzın PH değerini değiştiriyoruz. Pasta, simit, kurabiye gibi gıdalar çürük oluşturuyor. Belli bir yaştan sonra destek ürünler kullanıyoruz. Hastaların ne tür ürünler tükettiğini öğreniyoruz. Çocuklar abur cubur tüketiyor. Balık yağı, vitamin desteklerine vücudun ihtiyacı var. Bunlar eksik olunca ağız kokusu, diş eti kanaması gibi durumlar oluyor. Tedavi olursa hastanın ağzı kendiliğinden iyileşiyor. Çocuklarda tel tedavisini uyguluyorduk, artık dijital taramalarla tel takmadan şeffaf plaklarla tedaviye başladık. 150 yıllık süreci değiştirdik. Türkiye’de total dişsizlik yaşı 45. Eksik diş istemiyoruz. Yıllık rutin kontrollerine gidiniz ve plak oluşmadan temizlik önemlidir.”

“Sağlıklı ağız yapısı ile diğer tedavilere ihtiyaç kalmayabiliyor”

Dt. Betül Boyacı da protez uzmanı olduğunu söyleyerek “Kanal ve dolgu tedavisi, çürük önleyici tedaviler yapmaktayım. Çürüğü durduramadığımızda tedavi etmek zorunda kalıyoruz. Yaptığımız her işlem dişi korumak için oluyor. Dişi yapısal bütünlüğü bozulduğu zaman kaplama yapıyoruz. Kaplama yapısal bütünlüğü koruyor. Vücutta sıkıntı bir diş yüzünden oluşabiliyor. Sağlıklı ağız yapısı ile diğer tedavilere ihtiyaç kalmayabiliyor” cümleleriyle deneyimlerini paylaştı. Dt. Mehtap Ketenci ise panelde “Son bir yılda sağlık turizmi yapmaya başladık. Gülüş tasarımı furyası ile mantıksız beklentiler geliyor. İnsanlar diş kestirmek istiyor ama kesmiyoruz. Hiç dişini fırçalamamış hasta implant yaptırmak istiyor. Dişte bilinç seviyesi çok düşük. Oldukça zorlanıyoruz. Diş fırçalamak en temel alışkanlık. Dişleri en temel olarak temizleyerek koruyabiliriz. Dış sıkma alışkanlıklarında botoks oldukça koruyucu bir yöntem. Botoks yaptıktan sonra hastalar rahat uyuduklarını söylüyor. Bu biz motive ediyor” ifadelerini kullandı.