"İŞ'TE FIRSAT TOPLANTILARI 60"
Genç Girişim ve Yönetişim Derneği 60. İş’te Fırsat Toplantıları yapıldı
Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Babuşcu:
“Türkiye’de son iki yıldır finansmana erişimde kolaylaştırma adı altında zorlaştırma stratejileri uygulanıyor”
“Seçim sonrası faiz, baskı altında tutulmaya devam ederse, kurların sıçrama olasılığı yüksek. Bu durum hiperenflasyon doğurabilir.”
16 Mart 2023 tarihinde Genç Girişim ve Yönetişim Derneği (GGYD) 60. İş’te Fırsat Toplantıları CPAnkara Otel’de gerçekleştirildi. GGYD İş’te Fırsat Toplantıları’nın bu ayki konuğu Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu oldu. ‘Finansmana Erişim Olanakları’ konulu sunumunda Prof. Babuşcu, “Türkiye’de son iki yıldır finansmana erişimde kolaylaştırma adı altında zorlaştırma stratejileri uygulanıyor” dedi. Bankaların kredi vermeye yanaşmadığını belirten Prof. Babuşçu, “Bankalar kredi almak istediğinizde yanaşmıyorlar. Merkez Bankası’nın haftalık yayınladığı, Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların ortalama faiz oranları tablosu ortada. Bankalar ortalama Türk lirası (TL) mevduatı yüzde 26 faiz ile topluyor, krediyi yapılan düzenlemeler nedeniyle daha düşük faiz oranlarından satmak zorunda kalıyor. Bu devam ederse 2001-2002 krizini aratacak bir kriz ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu tablo 100 liraya aldığınız malı 80 liraya satmanıza benziyor. Buna ne kadar dayanırsınız? Neden böyle, çünkü düzenlemeler bu şekilde” ifadelerini kullandı.
GGYD Genel Başkanı M. Nezih Allıoğlu’nun açılış konuşması ve GGYD üyelerinin iş sunumları ile başlayan 60. İş’te Fırsat Toplantıları’nda Prof. Dr. Şenol Babuşcu, sunumunda kredilere erişimde kritik noktalar, bankaların güncel kredi stratejileri, seçim sonrası finansal piyasalardaki alternatif senaryolar ve beklentiler ile döviz kuru ve faiz oranındaki beklentiler başlıklarına yer verdi.
Bankalar kredi vermeye yanaşmıyor
Piyasalarda finansmana erişim olanaklarını değerlendiren Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Babuşcu şöyle konuştu: “Kredi almak istediğimizde bankalar vermiyorlar. Bunun nedeni için Merkez Bankası tarafından haftalık olarak yayınlanan, Türk bankacılık sektörünün ortalama faiz oranlarına bakmalıyız. Ticari Kredi Faizleri %13,61, Konut Kredisi Faizi %18,81, Taşıt Kredisi Faizleri %24,55, İhtiyaç Kredisi Faizleri %25,47 ve TL Mevduat Faizi %26,76. Bankaların asıl işi mevduat toplayıp, kredi vermek. Mevduatı ortalama %26’dan topluyorsunuz, krediyi daha düşük oranlardan veriyorsunuz. Bu süreç devam ederse 2001-2002 krizini aratacak bir kriz ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu tablo sizin 100 liraya aldığınız malı 80 liraya satmanıza benziyor. Düzenlemeler bu şekilde. O kadar çok faiz var ki faizler yapay faizler, gerçek faiz ortada yok. Olması gereken faiz, enflasyon oranının bir tık üzerinde olmalı.
Seçime kadar gevşeme yok
Bankalar zorlayıcı düzenlemelerden kurtulabilmek için düşük kredi limiti tahsis ediyorlar. Fatura karşılığı kredi kullandırımı yapıyorlar. Kullandırdıkları krediyi 15 gün blokeli hesapta tutuyorlar, bunun sonucunda bugün kullandığın krediyi 15 gün sonra çekebiliyorsun ve bundan getiri alıp elde edip karlılık durumları dengeliyorlar, ilave komisyon istiyorlar. Pahalı hayat sigortası satıyorlar, çek kullandırıyorlar yani çapraz ürün satıyorlar. Kredi kullanım süreçlerini uzatıyorlar, 10 günde verecekleri krediyi 40 günde çıkarıyorlar. Bu koşullar içinde finansmana erişim imkanları gittikçe zorlaşıyor ve seçime kadar bu sürecek, seçime kadar bundan gevşeme yok.
Kurlar sıçrayabilir
Seçime kadar döviz kuru bugünkü seviyelerini sürdürecek, 20 TL’nin altında tutmak için ne gerekiyorsa yapılacak.
Seçim sonrası mevcut yönetim devam ederse, mevcut finansal politikalar devam ettirilirse, finansman kaynakları kısıtlı olacak. Faiz baskı altında tutulmaya devam edilirse kurların sıçrama olasılığı çok yüksek. Enflasyon ciddi yükseliş trendine girer ve hiperenflasyona doğru gidebilir. Bu senaryolar yıl sonuna kadar geçerli senaryolar.
Muhalefet iktidara gelirse …
Alternatif iki, muhalefet iktidara gelirse politika faizi yüzde 25-35 arasına çıkabilir. Oluşan güven ortamında yabancı yatırımcı gelişi artar, döviz girişi nedeniyle Merkez Bankası rezervleri rahatlar, döviz kurunda ise hareketlenme beklenmemeli.” İş dünyasına bu dönem için tavsiyelerde bulunan Prof. Babuşcu, aşırı büyümekten kaçının, mevcudu koruyun, likitte kalın uyarısında bulundu. Prof. Babuşcu’nun iş dünyasına tavsiyeleri şöyle oldu:
Mevcudu korumakla meşgul olun
“Yıllık bütçeyi bırakın, 2023 için üçer aylık bütçeler yapın. Mutlaka alternatif finansman kaynakları yaratın, likitte kalın. Kur, faiz vb. riskleri yönetmeye özellikle dikkat edin. Ödeme gücünüz varsa %25 faizin altında, uzun vadeli, sabit faizli kredi kullanmaktan kaçınmayın. İlk planda mevcudu korumakla meşgul olun, mevcudu koruyun, aşırı büyümekten kaçının. 2023 belki de son yıllarda yaşadığımız en zor yıllardan birisi olacak. Tahmin edilmesi zor bir tablo ile karşı karşıyayız.”
- İş’te Fırsat toplantısının açılış konuşmasını gerçekleştiren GGYD Genel Başkanı M. Nezih Allıoğlu ise, “Biz 60. İş’te Fırsat Toplantımızı şubat ayında yapacaktık ancak yaşadığımız acı süreç nedeniyle bugüne erteledik. İlk bölümde üyelerimiz gerçekleştirdikleri sunumları ile firmalarını, hizmet verdikleri sektörleri anlattılar. Tüm üyelerimize teşekkür ederim. Değerli hocamız Prof. Dr. Şenol Babuşcu ’ya da katkılarından dolayı teşekkür ederim” dedi.
GGYD Genel Başkanı M. Nezih Allıoğlu: Bilimin ışığında hareket etmeliyiz
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) Kahramanmaraş merkezli depremlerin ülke ekonomimiz üzerindeki etkisi hakkında yayımladığı rapor hakkında bilgiler paylaşan Allıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “TEPAV raporunda ekonomik büyümenin, deprem öncesi öngörülenden 1,2 puan daha düşük gerçekleşeceği tahmin edildi. Ayrıca raporda, bölge için 5 yıllık bir kalkınma planı öngörülürken, bu kalkınma için gerekli olan tutar ise 150 milyar dolar olarak hesaplandı. Dolayısıyla bu kalkınmayı gerçekleştirmek için iş dünyası olarak üzerimizde düşen görevi yapmalıyız. Bölgedeki başta ticaret ve sanayi odaları olmak üzere bizim gibi STK ve mesleki kuruluşlar da etkili olmalılar. Bölgemiz için uzun vadeli projeler üretmeli ve kalıcı göçün önüne geçmeliyiz. Bölgedeki işletmelerimizi, esnafımızı bir an önce ayağa kaldırmalıyız. Ülkemizi deprem dirençli bir ülke haline getirmeliyiz. Afet sonrası yönetim konusunda vatandaşlarımızı bilinçlendirmeli ve onları davranış değişikliğine itecek teşvikler uygulamalıyız. Örneğin ilk 72 saatte ne yapacağımızı sektörel ve kurumlar bazında belirleyen planlar oluşturmalıyız. Tüm bu konularda ülkemiz için önlemlerimizi bilimin ışığında almalıyız.”
GGYD 60. İş’te Fırsat Toplantılarında GGYD üyeleri, Kayaalp Hukuk Bürosu ve Danışmanlık’tan Av. Ali Kayalp, Neslihan Aktepe Beslenme ve Danışmanlık’tan Diyetisyen Neslihan Aktepe, Ares Danışmanlık’tan Seda İnal, Ozcorp Yurtdışı Hizmetleri’nden Mehmet Öztürk ve Fairplay Organizasyon’dan Tufan Önal iş sunumlarını gerçekleştirdiler. GGYD 60. İş’te Fırsat Toplantısı plaket takdimi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.